Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yayınladığı rapora göre, altın, 2024 yılında küresel rezerv varlıkları sıralamasında avroyu geride bırakarak ikinci sıraya yükseldi. Ons altın fiyatlarındaki yükseliş ve merkez bankalarının rekor seviyedeki alımları bu durumun başlıca nedenleri olarak gösteriliyor. ECB raporu, merkez bankalarının 2024 yılında 1000 tondan fazla altın satın aldığını ve bu miktarın önceki 10 yılın yıllık ortalama alımının iki katından fazla olduğunu vurguluyor. Bu alımlar, küresel altın varlıklarını 36 bin tona çıkararak 1965 yılındaki rekor seviyeye yaklaştırdı. Raporda ayrıca, altın alımlarının, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra, finansal varlıkların dondurulması gibi yaptırımlara karşı bir koruma aracı olarak görüldüğü belirtiliyor. Çin ve Rusya'nın son yıllarda diğer ülkelere göre daha fazla altın biriktirdiği de raporda yer alıyor. Bu durum, jeopolitik belirsizliklerin ve küresel ekonomik istikrarsızlıkların altın talebini artırdığını gösteriyor.

Avronun Uluslararası Rezervlerdeki Durumu

ECB raporunda, avronun uluslararası rezervlerdeki payının 2023 sonunda yüzde 20 seviyesinde kaldığı belirtiliyor. Bu oran, döviz kuru dalgalanmaları dikkate alındığında geçen yıla göre büyük ölçüde değişmedi. Dolar ise yüzde 57,8 ile en çok tercih edilen rezerv para birimi konumunu koruyor. Çin yuanının payı ise 2,2 olarak ölçüldü. Avronun uluslararası rolü, kripto para birimlerinin yükselişi ve ABD'nin uyguladığı gümrük tarifeleri gibi yeni zorluklarla karşı karşıya. ECB Başkanı Christine Lagarde, bu gelişmeler ışığında Avrupa'da finans ve sermaye piyasalarının entegrasyonunda ilerlemenin önemini vurguladı.

Altının Yükselişi ve Jeopolitik Etkiler

Altın fiyatlarındaki yaklaşık yüzde 30'luk artış, altının küresel rezervlerdeki payının artmasında önemli bir etken oldu. Raporda, parasal rezervler için altın talebinin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından keskin bir şekilde arttığı ve günümüzde de yüksek kalmaya devam ettiği ifade edildi. Hindistan, Çin, Türkiye ve Polonya gibi ülkelerin merkez bankaları, jeopolitik istikrarsızlık ve ABD'nin borç seviyelerine ilişkin endişeler nedeniyle geçen yıl en büyük altın alıcıları arasında yer aldı. Altın, güvenli liman varlığı özelliğiyle, belirsiz dönemlerde merkez bankaları için cazip bir seçenek olmaya devam ediyor.

Doların Baskınlığı ve Gelecek

Dünya genelinde merkez bankalarının rezervlerinde doların payı, 2001 yılında yüzde 73 iken, günümüzde yüzde 57,8 seviyesinde bulunuyor. Bu durum, doların küresel rezerv para birimi olarak hakimiyetini koruduğunu gösteriyor. Ancak altının yükselişi ve diğer para birimlerinin artan kullanımı, doların gelecekteki baskınlığını sorgulamayı gerekli kılıyor. Uluslararası para birimlerinde yaşanabilecek daha fazla değişim, küresel ekonomideki belirsizlikleri yansıtıyor.