Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılının ilk çeyreğine ait ekonomik büyüme verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye ekonomisi, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla GSYH bazında yüzde 2 büyüdü. Bu büyüme, belirli sektörlerdeki güçlü performansla desteklenirken, diğer bazı sektörlerde ise düşüşler gözlemlenmiştir. İnşaat sektörünün yüzde 7,3'lük artışıyla dikkat çektiği, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün de güçlü bir büyüme gösterdiği belirtildi. Ancak, sanayi sektöründe yüzde 1,8'lik bir daralma yaşanmıştır. Bu durum, genel ekonomik tablo hakkında daha ayrıntılı bir analiz yapılmasını gerektirmektedir. Ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için önümüzdeki dönemlerde atılacak adımların önemi büyüktür. TÜİK raporunun tamamı, ilerleyen günlerde detaylı olarak incelenecektir.

Sektörlere Göre Büyüme Performansı

GSYH'yi oluşturan sektörlere bakıldığında, inşaat sektörü yüzde 7,3 ile en yüksek büyümeyi gösterdi. Bunu sırasıyla bilgi ve iletişim faaliyetleri (yüzde 6,1), diğer hizmet faaliyetleri (yüzde 4,7) ve mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri (yüzde 4,0) izledi. Gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,4, ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar yüzde 1,8, hizmetler yüzde 1,3, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 0,5 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 0,3 artış kaydetti. Ancak, tarım sektörü yüzde 2,0 ve sanayi sektörü yüzde 1,8 oranında daraldı. Bu durum, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarıyla başa çıkma çabalarının devam ettiğini göstermektedir. Devlet politikaları ve özel sektör yatırımlarının sektörler arasındaki dengesizliği azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmesi önem taşımaktadır.

Hanehalkı Tüketimi ve Yatırımlar

Türkiye ekonomisinin büyümesinde, hanehalkı nihai tüketim harcamalarının yüzde 2,0 artış göstermesi önemli bir rol oynadı. Devletin nihai tüketim harcamaları ise yüzde 1,2 arttı. Gayrisafi sabit sermaye oluşumu da yüzde 2,1'lik bir artışla ekonomik aktiviteyi destekledi. Dış ticaret açısından bakıldığında ise, mal ve hizmet ihracatında küçük bir azalma (yüzde 0,01) görülürken, ithalat yüzde 3,0 arttı. Bu durum, ithalata olan bağımlılığı azaltma politikalarının daha etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini göstermektedir. Özellikle enerji ithalatının yüksek olması, ekonomik büyüme üzerindeki baskıyı artırabilir. Sürdürülebilir bir büyüme için enerji verimliliği önlemlerinin alınması büyük önem taşımaktadır.

İşgücü Ödemeleri ve Karlılık

İşgücü ödemeleri, 2025 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 42,9'luk önemli bir artış gösterdi. Net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 31,2 arttı. İşgücü ödemelerinin GSYH içerisindeki payı, geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 41,7 iken, bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 43,7'ye yükseldi. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 36,4'ten yüzde 35,0'a düştü. Bu veriler, ücret artışlarının karlılık üzerindeki etkisini göstermektedir. Ücret artışlarının enflasyonla uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesi ve işletmelerin karlılığının korunması, ekonomik istikrar için önemli faktörlerdir. İşsizlik oranları ve istihdam yaratma politikaları, ekonomik büyümenin sosyal boyutunu destekleyecek şekilde ele alınmalıdır.